Kadın Siyasetçiler Dijital Dünyada Neden Daha Fazla Saldırıya Uğruyor?

Kadın Siyasetçiler Dijital Dünyada Neden Daha Fazla Saldırıya Uğruyor?

Avrupa’da kadın siyasetçilerin internette nefret ve saldırıların hedefi olması için ünlü olmalarına gerek yok. Siyasete yeni adım atan ya da henüz geniş kitlelerce tanınmayan kadınlar bile sosyal medyada cinsiyetçi ve kişisel saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Peki, bu düşmanlığın kökeninde ne var?

İtalya’da merkez sol Partito Democratico’nun kadın temsilcisi Giulia Fossati, siyasete atıldığı ilk günden itibaren göç, ırkçılık ve feminizm gibi konularda görüşlerini sosyal medyada paylaşmaya başladı. Ancak bu cesur duruşunun bedelini de ağır ödedi. Fossati, özellikle feminizm hakkında konuştuğunda “Mutfağa git”, “Aptal, kapa çeneni” gibi cinsiyetçi ve küçümseyici yorumlarla karşılaştığını söylüyor. Henüz ülke çapında tanınan bir isim olmasa da, internetteki saldırıların çoğu doğrudan cinsiyetini ve yaşını hedef alıyor.

Fossati’nin yaşadıkları, kadın siyasetçilerin karşılaştığı zorlukların sadece bir örneği. Politics and Gender dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, kadın siyasetçiler sosyal medyada erkek meslektaşlarına kıyasla daha fazla kimlik temelli saldırıya uğruyor. Almanya, İspanya, İngiltere ve ABD’deki siyasetçilerin 23 milyondan fazla sosyal medya paylaşımı incelendiğinde, erkeklerin daha çok genel hakaretlere maruz kaldığı; kadınların ise görünüşleri, cinsiyetleri, etnik kökenleri veya kişisel özellikleri üzerinden hedef alındığı ortaya çıktı.

Araştırma, kadın siyasetçilerin ne kadar tanınmış olurlarsa olsunlar, erkeklere göre daha fazla nezaketsiz ve saldırgan içerikle karşılaştığını gösteriyor. Bu saldırılar; nefret söylemi, toplumsal cinsiyet kalıp yargıları, dışlayıcı dil, tehditler, isim takma, karakter saldırıları, kabalık ve alaycılık gibi birçok farklı biçimde karşımıza çıkıyor.

Uzmanlar, bu tür çevrimiçi saldırıların kadınların siyasi arenada varlık göstermesini zorlaştırdığını ve hatta siyasete atılma cesaretini kırabileceğini vurguluyor. Viyana’daki Orta Avrupa Üniversitesi’nden Prof. Andrea Peto, yapay zekâ destekli içerik denetimlerinin bile bu saldırıların tümünü tespit etmekte yetersiz kaldığını belirtiyor. Çünkü saldırganlık bazen çok ince ve alaycı bir dille de yapılabiliyor.

Kadınların siyasette ve kamusal alanda daha fazla görünür olması, tarihsel olarak erkek egemen yapılar tarafından hoş karşılanmamıştı. Bugün sosyal medyada yaşanan saldırıların kökeninde de bu toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin izleri var. Kadınların “özel alanda” kalması gerektiği yönündeki eski bakış açıları, dijital dünyada da kendini gösteriyor.

Teknoloji ve düzenleme alanında çalışan Prof. Sandra Wachter ise, büyük teknoloji şirketlerinin iş modellerinin de bu sorunu beslediğini söylüyor. Sosyal medya platformları, kullanıcıları daha uzun süre çevrimiçi tutmak için öfke ve sansasyon yaratan içerikleri öne çıkarıyor. Bu da nefret söylemlerinin ve saldırıların daha hızlı yayılmasına neden oluyor.

Avrupa Birliği’nin Dijital Hizmet Yasası (DSA) gibi yeni düzenlemeleri, çevrimiçi nefretle mücadelede önemli adımlar olarak görülüyor. Ancak uzmanlar, şirketlerin hesap verebilirliğinin hâlâ yeterli olmadığını ve iş modellerinin sorgulanması gerektiğini vurguluyor.

Tüm bu zorluklara rağmen, Giulia Fossati gibi kadın siyasetçiler mücadeleden vazgeçmiyor. Fossati, saldırgan yorumlara genellikle ironik yanıtlar vererek motivasyonunu koruduğunu söylüyor. “İnternetteki nefret yorumları tüm gerçekliği temsil etmiyor,” diyor ve olumlu taraflara odaklanmayı seçiyor.

Siyasete Girmek İsteyen Kadınlara Tavsiyeler

  • Kendinize Güvenin: Siyasi arenada kadın olmanın getirdiği zorluklar gerçek, ancak fikirleriniz ve duruşunuzla fark yaratabilirsiniz. Kendi değerinizin farkında olun ve asla küçümsenmenize izin vermeyin.
  • Dijital Dayanıklılık Geliştirin: Sosyal medyada olumsuz ve cinsiyetçi yorumlarla karşılaşabilirsiniz. Bu tür saldırıların sizi yıldırmasına izin vermeyin. Gerekirse yorumları görmezden gelin, gerekirse mizahla yanıt verin.
  • Destek Ağları Oluşturun: Siyasette yalnız değilsiniz. Diğer kadın siyasetçilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve destek gruplarıyla iletişimde olun. Birlikte hareket etmek, dayanışma duygusunu güçlendirir.
  • Haklarınızı Bilin: Dijital ortamda karşılaştığınız ciddi tehdit ve hakaretlerde yasal haklarınızı kullanmaktan çekinmeyin. Gerekirse hukuki destek alın.
  • Kendinizi Geliştirin: Siyasi bilgi ve iletişim becerilerinizi sürekli geliştirin. Güçlü bir bilgi birikimi ve etkili bir iletişim, saldırılara karşı en iyi savunmadır.
  • Olumluya Odaklanın: Unutmayın, internetteki olumsuz yorumlar toplumun tamamını yansıtmaz. Sizi destekleyen, ilham alan ve örnek alan birçok insan var.

Siyasete atılmak isteyen tüm kadınlara cesaret, güç ve dayanışma diliyoruz! Unutmayın, değişim sizinle başlar.

Önceki Haber Narsist Ne Demek?
Sonraki Haber Bodrum İlçeleri?
Benzer Haberler
Rastgele Oku